Konfederasyon Genel Merkezimizde düzenlediğimiz iftar soframızda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan‘ı ağırladık.
İftar programımıza, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Prof.Dr. Vedat Işıkhan başta olmak üzere, Genel
Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez
Yöneticilerimiz, Çalışma Bakanlığı bünyesinde görev yapan bürokratlar, Kadın
Komisyonlarımız, Şube Başkanlarımız ve çok sayıda davetli katıldı.
ÖNDER KAHVECİ: MİLLİ VE MANEVİ
DEĞERLERİMİZDEN ÖDÜN VERMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
İftar programımızın açılışında
konuşan Genel Başkanımız Önder Kahveci, çalışma hayatı ve kamu görevlilerinin
sorunlarını dile getirdi.
Kahveci, “Ramazan ayının sonuna
yaklaştığımız bu bereketli günlerde; birlikteliğimizi pekiştirmek, sevgimizi
çoğaltmak, dayanışmamızı güçlendirmek ve iftarımızı ifa etmek üzere bir araya
gelmiş bulunuyoruz.
Türkiye Kamu-Sen, yaklaşık 600
bin üyeye sahip, Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biridir. Milli ve manevi değerlere olan
hassasiyeti ve taviz vermez tavrı, Türkiye Kamu-Sen’in diğer
konfederasyonlardan en ayırt edici özelliğidir.
Türkiye Kamu-Sen, 28 Şubat süreci
ve 15 Temmuz hain darbe girişimi de dahil olmak üzere her daim devletinin
yanında olmuş, hiçbir hain girişime, hiçbir alçak yapıya geçit vermemiştir.
Bundan sonra da kırmızı çizgisi
olan milli ve manevi değerlerden ödün vermeksizin onurlu bir şekilde yoluna
devam edecektir.
Bu uğurda; “Türkiye sevdamız
ekmek için kavgamız” ilkesi gereğince tüm varlığı ile yılmadan çalışmaya
hazırdır ve hiç tartışmasız Türkiye sevdalılarının yanındadır.
Görüyoruz ki gerek terör
örgütleri aracılığıyla gerekse ekonomik ve siyasi yollarla ülkemize saldırılmakta,
vatanımız adeta ateşle çevrelenmektedir.
Biz hem milli konularda hem de
kamu çalışanlarımızın hakları için alanları doldurmaktan, eylem yapmaktan ve
gerektiğinde tepkimizi koymaktan hiç geri durmadık.
Şimdi ise vatandaşlarımızı, amacı
muğlak, sonu belli olmayan, karanlık alanlara çekmek isteyenler vardır.
Demokratik tepkisini barışçıl bir
biçimde göstermek her Türk vatandaşının anayasadan doğan hakkıdır.
Ancak vatandaşlarımızın haklı
taleplerini kendilerine siper edinerek, siyaseten kullanmak ve halkımızla
güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmek suretiyle, adalet mekanizması
üzerinde baskı unsuru oluşturmak ve adli makamlara gözdağı vermeye çalışmak doğru
değildir.
Demokratik tepki farklıdır,
sokaklara inmek farklıdır. Demokratik hak kisvesi altında Sayın
Cumhurbaşkanımıza yapılan hakaretler kabul edilemez…
Bu bakımdan demokratik tepkilerde
sınırın kanunlar ve kamu güvenliği olduğu da akıllardan çıkarılmamalı ve aklı
selim davranılmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak nereden
ve kimden gelirse gelsin, nereye ve kime karşı yapılırsa yapılsın, milletimizi
birbirine düşürmeye yönelik her türlü girişimin sonuna kadar karşısında, Türk
milletinin ve devletimizin yanında yer almaya devam edeceğimiz bilinmelidir.
Bizler sendikalar olarak kamu
görevlilerimizin ve emeklilerimizin taleplerini her platformda dile getirmek ve
durumlarının iyileştirilmesi için yetkililerle daima iletişim halinde olmak
durumundayız.
Bu çerçevede en önemli kazanım
kaynağımız olan toplu sözleşme görüşmeleri, üçlü danışma mekanizmaları ve
çeşitli diyalog yollarıyla, kamu çalışanlarımız ile hükümet yetkililerimiz
arasında bir anlamda bir iletişim köprüsü işlevi de görmekteyiz.
Bu süreçlerin tamamında en büyük
paydaşımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmaktadır.
Sayın Bakanımızın diyaloğa
verdiği önem, çalışan sorunlarına karşı duyarlı yaklaşımı ve çözüm odaklı bakış
açısı bizim için kıymetlidir.
Bu vesileyle kamu çalışanlarının
bütün sorunlarının çözüme kavuşması için birlikte daha fazla gayret
göstereceğimize olan inancımı bir kere daha tekrar ediyorum.
İnanıyoruz ki, birlik ve
beraberlik içinde, devlet ve millet bütünleşmesiyle ülkemiz ve devletimiz
üzerine oynanan bütün kirli planları bozacak, Türk ve Türkiye Yüzyılında
ülkemizi daha güvenli, huzurlu ve müreffeh bir geleceğe taşıyacağız.
“Oku” emri; gerçek bilgiyi arama,
dünyayı, olayları, insanları, doğruyu ve yanlışı idrak etme, karar verme ve
taraf olma zorunluluğumuzu ortaya koyar.
Bu bakımdan oruç tutmak; bir gün
boyunca aç ve susuz kalmanın ötesinde, yüce Allah’ı ve bizlere bahşettiği
nimetleri düşünerek O’nun büyüklüğünü ve sonsuz rahmetini görmek demektir.
Buna göre huzuru bozanları, fitne
çıkaranları içimizden def etmek, haksızlığa karşı mücadele vermek, var olanı
paylaşmak, dertleri azaltmak için mücadele etme zorunluluğumuz vardır.
Ramazan ayı, işte bu bakımdan
büyük bir imtihan, büyük bir arınma ve ayıklanma, büyük bir ibret ayıdır.
Biz, emeklilerle birlikte
toplamda 6 milyon kişilik bir kitleyi, aileleriyle birlikte 25 milyon
vatandaşımızı temsil ediyoruz.
Kamu çalışanlarının geleceğe dair
umutlu bir beklenti içinde olduğu unutulmamalıdır.
Ek gösterge sorunu birinci
dereceye gelen bütün memurların hakkıdır.
Yardımcı hizmetlilerimizin genel
idare hizmetleri sınıfına geçme talepleri vardır.
Emeklilerimiz, ilave ek ödemeden
faydalanamadığı için büyük mağduriyetler yaşamaktadır.
Bununla birlikte özellikle
ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, artan enflasyon ve döviz kurlarına
bağlı olarak azalan alım gücü, en çok memurları olumsuz yönde etkilemiştir.
Memur maaş zamları hedeflenen
enflasyonun bile altında kalmıştır.
Biz de artık enflasyona bağlı
maaş artışları tarihe karışmalı, ailelerin asgari geçinme tutarına uygun bir
maaş belirleme sistemi getirilmeli, memurlara refah payı verilmelidir, diyoruz.
Bayram ikramiyesi uygulamasının
bir ayağı eksik kalmış, memurlar kapsam dışında tutulmuştur.
Öncelikle bu Ramazan Bayramı
öncesinde memurlarımıza da bu yönde bir müjde verilmesi en büyük
beklentimizdir.
Bununla birlikte vergi yükünün
düşürülmesi, bütün ek ödeme unsurlarının emekli maaşı hesaplamasında dikkate
alınarak emekli maaşının yükseltilmesi gibi pek çok konu çözüm beklemektedir.
Halden anlamanın temeli olan
Ramazan ayında; idarecilerimizin tüm dar ve sabit gelirlilerin halinden
anlayarak ekonomik sıkıntılarını sona erdirecek politikalara yönelmesini
istiyoruz.
Ramazan ayı sahip olduğumuz
kıymetler için şükretme ayıdır. Bizler de bu mukaddes vatan ve bağımsız
devletimizi bizlere bahşettiği için Allah’a şükrediyoruz.
Başta işgal altındaki vatanımızı
kurtararak bizlere bu devleti miras bırakan Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşları olmak üzere gelmiş geçmiş tüm şehit ve gazilerimize minnetlerimi
ifade ediyorum.
İslam coğrafyasını saran ateşin
bir an önce dinmesi, mazlumların kan ve gözyaşı üzerine yapılan bütün
projelerin çökmesi,
Doğu Türkistan’da, Gazze’de, Orta
Avrupa’da velhasıl dünyanın dört bir köşesinde zulme uğrayan mazlumların
kurtuluşa ermesi, zalimlerin hak ettiği karşılığı bulması, bu mübarek günlerde
yüce Allah’tan en büyük dileğimizdir.
Allah birliğimizi ve
beraberliğimizi daim etsin, huzurumuzu bozmasın; bu toprakları bizlere vatan
yapan bütün şehitlerimizi Cenneti ile şereflendirsin.
Tüm insanlığın maddi ve manevi
manada kurtuluşuna vesile olması dileklerimle, yarın idrak edeceğimiz Kadir
Gecemizi ve yaklaşan Ramazan Bayramımızı da şimdiden tebrik ediyorum.
İbadetlerimizin makbul,
dualarımızın kabul olması niyazıyla, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
sayın Prof. Dr. Vedat Işıkhan olmak üzere iftar yemeğimize teşriflerinizden
dolayı hepinize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
BAKAN VEDAT IŞIKHAN: Türkiye Kamu-Sen devletin bel kemiği olan
kamu çalışanlarımızın en güçlü seslerindendir.
İftar programımızda teşkilat
yöneticilerimize seslenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat
Işıkhan ise sosyal diyaloğun önemine dikkat çekerek, bu konuda ortaya koyduğu tavır
için konfederasyonumuza teşekkür etti.
Bakan Işıkhan, “Çalışanlarımızın
sorunlarının çözülmesi için sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmesi son
derece önemlidir. Biz de Bakanlık olarak diyaloğun bütün kanallarını açık
tutuyor ve paydaşlarımızla fikir alışverişi yaparak konulara eğiliyoruz. Bütün
çalışanlarımızın beklentilerini karşılamak için mesai harcıyoruz.
Bundan sonra da kamu personel
rejimin daha çağdaş hale getirmek ve daha kapsayıcı hale getirmek için hep
birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Kamu-Sen ailesine Genel Başkan Önder
Kahveci nezdinde kamu personel sistemi ile alakalı çalışmalara yaptıkları
katkıdan dolayı teşekkür ederim. Gerek akademik faaliyetlerinizle gerek
politika önerilerinizle bizim de yol haritamıza kıymetli katkılar sundunuz ve
görüyorum ki sunmaya da devam ediyorsunuz.
Türkiye kamu-Sen, yapıcı
yaklaşımı, sorunlara çözüm üreten çalışma prensibi ve milli ve manevi değerlere
olan saygısıyla önemli işlere imza atmaktadır. Gerçekleştirdiği çalışmalarla
kamuoyunun takdirini kazanmaktadır. Memurlarda sendikalaşma oranı işçilerin
oldukça üzerindedir. Bu başarıda Türkiye Kamu-Sen gibi mücadele geleneği olan
sendikaların payı büyüktür.
Bu vesile ile tüm milletimizin,
yarın idrak edeceğimiz Kadir Gecesini ve yaklaşan Ramazan Bayramını kutluyor,
bu güzel iftar programına şahsımı davet eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı
Sayın Önder Kahveci nezdinde tüm sendika yöneticilerimize teşekkürlerimi
sunuyorum.” dedi.











