Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk’un, 21
Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk’un, 21.01.2016 tarihinde okulların yarı yıl tatiline girmesi dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır.
2015-2016 EÄŸitim-ÖÄŸretim Yılının ilk yarıyılı sorunlar yığını ile sona eriyor. Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın eÄŸitimin sorunları çözmek için daha çok çaba sarfetmesi, okulları kaderleriyle baÅŸ baÅŸa bırakmak yerine, okulların acil bekleyen sorunlarına eÄŸilmesi, eÄŸitimin ve eÄŸitim çalışanlarının önceliklerini iyi belirlemesi ve bu minvalde icraat yapması hepimizin en büyük beklentisidir.
2016 YILINDA 100 BÄ°N ÖÄžRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR.
ÖÄŸretmen açığı her dönemde en önemli sorunların başında gelmektedir. BilindiÄŸi gibi sendikamızın öncelikli talepleri arasında 2015 yılının sonuna kadar 100 bin öÄŸretmen ataması yapılması yer alıyordu. Bununla ilgili kamuoyu oluÅŸturmamıza raÄŸmen, ne yazık ki Bakanlık, 2015 yılının Åžubat ayında 15 bin, Eylül ayında 37 bin öÄŸretmen ataması yaptı. BilindiÄŸi gibi Eylül ayında 37 bin deÄŸil, 47 bin atama yapılacaktı. MEB’in 2016 yılının Åžubat ayında yapacağı toplam atama sayısı ise 30 bin olacak.
Åžunu da belirtelim; basına yansıyan haberlere göre, 2016 yılında toplam 50 bin atama yapılacağı ifade ediliyor. Åžubat ayında yapılacak 30 bin atama, AÄŸustos 2016 dönemindeki atamalarının içerisinden kaydırılarak yapılacaktır. Dolayısıyla bu durumda AÄŸustos ayında 20 bin civarında atama yapılması söz konusu olacak.
GörüldüÄŸü üzere bu rakamlar taleplerimizin çok çok uzağındadır.
Åžu anda 417 bin gencimiz atanmak için beklemektedir. Bakan Avcı öÄŸretmen açığının 95 bin 624 olduÄŸunu ifade etmiÅŸtir. Dolayısıyla öÄŸretmen açığının 30 bin, 40 bin, 50 bin atama yapılarak kapatılamayacağı iki kere ikinin dört ettiÄŸi kadar açıktır. Ayrıca sendikamızın yaptığı araÅŸtırmaya göre geçtiÄŸimiz eÄŸitim-öÄŸretim yılında ülkemizde 80 bin civarında ücretli öÄŸretmen görev yapmaktadır. Türkiye’nin öÄŸretmen açığı sorunu olmasa, Bakanlık bu kadar çok sayıda ücretli öÄŸretmen görevlendirir mi?
Öte yandan bu ülkede 60-70 kiÅŸilik sınıflar vardır. Bu ülkede öÄŸretmen yetersizliÄŸi nedeniyle bazı derslerin boÅŸ geçtiÄŸi ya da yerine baÅŸka dersler iÅŸlenen sınıflar vardır. Bu ülkede bazı okullarda birleÅŸtirilmiÅŸ sınıf uygulaması vardır. Bu ülkede istediÄŸi seçmeli dersi öÄŸretmen olmadığı için seçemeyen öÄŸrenciler vardır. Her ÅŸeye kaynak yaratan, Türk ekonomisinin büyüklüÄŸüyle övünen siyasilerin sıra öÄŸretmen açığına gelince bu gerçekleri görmezden gelmesi ne kadar da ironiktir. 100 bin öÄŸretmen ataması talebimizden 2016 yılında da vazgeçmiyoruz. 2016 yılında toplam 100 bin öÄŸretmen ataması mutlaka yapılmalıdır.
MÜDÜR YARDIMCILIÄžI VE MÜDÜR BAÅžYARDIMCILIÄžI ATAMALARINDA YAZILI SINAV SONUÇLARI VE PUAN ÜSTÜNLÜÄžÜ DÄ°KKATE ALINACAK.
Okullarımızda yapılan yönetici kıyımının eÄŸitim-öÄŸretim hayatımıza olumsuz etkisi bu yıl daha net olarak görülmektedir. Torpilli, yandaÅŸ, ehil olmayan okul yöneticileri sayesinde okullarımızda çalışma barışı bozulmuÅŸ, verimlilik ve kalite hızla düÅŸüÅŸ göstermiÅŸtir. Milli EÄŸitim Bakanlığı konuyla ilgili açılan davalarda yargı kararlarını uygulamamakta diretmiÅŸtir. Bakanlığın hukuk tanımaz, ben bilirimci tavrı hak gaspını körüklemiÅŸ, yönetici kademelerinde adaletsizliÄŸin güçlenmesine neden olmuÅŸtur.
Ancak Bakanlık, Danıştay Ä°DDK kararının ve kamuoyu baskısının ardından yönetmelik deÄŸiÅŸikliÄŸi yaparak okul müdür yardımcılığı ve müdür baÅŸyardımcılığına yapılacak atamalarda sadece yazılı sınavı ve puan üstünlüÄŸünü kıstas olarak getirmiÅŸtir. 20 Mart 2016 tarihinde yönetici adaylarımız yazılı sınava girecek ve baÅŸarılı oldukları taktirde bu makamlara getirileceklerdir. Bu durumda dahi bir paralel sendika bilgi kirliliÄŸi yaratarak, sözlü sınavın da dikkate alınacağını iddia etmektedir. Elbette bu doÄŸru deÄŸildir. Ä°nsanları tehditle ya da vaatlerle üye yapmak için söylenen bu koca yalana öÄŸretmenlerimiz hiçbir ÅŸekilde itibar etmemelidir. Artık okul müdür yardımcılığı ve müdür baÅŸyardımcılığında ne yandaÅŸ sendika, ne Ä°l/Ä°lçe Milli EÄŸitim Müdürleri ne de siyasiler etkili olacaktır. Tek kıstas çalışıp, sınavı kazanmak olacaktır.
Åžunu da hemen belirtelim ki; sadece müdür yardımcılığı ile müdür baÅŸyardımcılığında deÄŸil, okul müdürlüÄŸünde yapılacak atamalarda da mülakat kaldırılmalıdır. Bakanlığın bu konuda da yargı kararlarına uygun davranması ve emeÄŸi, alınterini merkeze alması gerekmektedir. Yargı kararları ortada iken, Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın bunu yok hükmünde sayması kabul edilemezdir.
Ayrıca Türk EÄŸitim Sen olarak açtığımız davalarda, ÅŸube müdürü atamalarının sadece sözlü sınav puanına göre yapılmasına iliÅŸkin yönetmelik hükümlerinin yürütmesi durdurulmuÅŸtu. Bunun üzerine, Türk EÄŸitim Sen olarak sözlü sınav sonuçlarına istinaden yapılan 1709 ÅŸube müdürü atamasının iptali istemiyle açtığımız dava ise halen devam etmektedir. Bu süreçte, Ankara 7. Ä°dare Mahkemesi’nin kararı ile sözlü sınav puanına dayalı olarak yapılan 1709 ÅŸube müdürü atamasının iptaline karar verilmiÅŸtir. Bu karara raÄŸmen Milli EÄŸitim Bakanlığı 1709 ÅŸube müdürü atamasını iptal etmemiÅŸtir. Milli EÄŸitim Bakanlığı’na yargı kararlarının uygulanması için yazı yazdık ve buradan bir kez daha sesleniyoruz: Yargı kararlarını görmezden gelmeyin. Hak, hukuk, adalet için sözlü sınav puanına dayalı olarak atanan 1709 ÅŸube müdürünün atama iÅŸlemlerini iptal edin. Aksi takdirde Milli EÄŸitim Bakanlığı’nda asla huzuru saÄŸlayamazsınız ve fokur fokur kaynayan infial kazanına bir odun daha atarsınız.
YETERLÄ° ÖDENEK AYRILMADIÄžI Ä°ÇÄ°N OKULLAR Ä°HTÄ°YAÇLARINI, EKSÄ°KLERÄ°NÄ° KARÅžILAYAMIYOR.
BilindiÄŸi gibi okullarımız fiziki ve teknolojik alt yapı açısından çok yetersizdir. Özel okullara öÄŸrenci başına 2 bin 680 TL ila 3 bin 750 TL arasında teÅŸvik vermek yerine bu kaynak devlet okullarına aktarılsa, devlet okullarına daha çok ödenek ayrılsa bugün ne camı, sırası, kapısı, tuvaleti, lavabosu kırık olan, kırtasiye masrafları karşılanamayan; ne de kütüphanesi, bilgisayarı olmayan okul kalır. Okullar arasında uçurum o kadar derindir ki, bölgeler arasındaki, hatta aynı mahallenin okulları arasındaki farklılıklar bugün ciddi bir sorundur. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının gittiÄŸi okulların ihtiyaçları büyük oranda karşılanırken, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gittiÄŸi okullar adeta dökülmektedir. Bu durum eÄŸitimde fırsat eÅŸitsizliÄŸini de beraberinde getirmektedir. Okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için bazı okullarda hizmetli personel bile bulunmamakta, okulun temizliÄŸi öÄŸretmenlerin, idarecilerin kendi imkânlarıyla yapılmaya çalışılmaktadır. Bazı okullarda temizlik malzemesi dahi bulunmamaktadır. Dolayısıyla okulların bir kısmında hijyen saÄŸlanamadığı için salgın hastalıklar baÅŸ göstermektedir. Özellikle kış aylarında bulaşıcı hastalıkların zirve yaptığı düÅŸünüldüÄŸünde ortaya çıkan vahim tablo biz eÄŸitimcileri kaygılandırmaktadır. Bakanlığın okullara bağış yapılmasına da izin vermediÄŸi düÅŸünüldüÄŸünde, okullar en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaktır? Bu konuda daha önceleri defalarca gündeme getirdiÄŸimiz ÅŸekliyle MEB’in okullarımıza öÄŸrenci başına her yıl 100 TL ödenek ödenmesini teklif ediyoruz. Åžayet bu teklif hayata geçerse bağış toplama ihtiyacı ortadan kalkarak, okular eksiklerini karşılayabilecektir.
Öte yandan;
·ÖÄŸrenim özrünün özür grupları arasında yer almasını istiyoruz.
·Bu ay içinde özür grubu tayinleri yapılacaktır. Bakanlık yayınladığı duyuruda il/ilçe emri uygulamasına yer vermemiÅŸtir. Bu durumda çok sayıda öÄŸretmenimiz hizmet puanı yetersizliÄŸi ya da alanında boÅŸ kontenjan bulunmadığından dolayı mazerete baÄŸlı yer deÄŸiÅŸikliÄŸi yapamayacaktır. Bakanlık bu kararını gözden geçirmeli, il/ilçe emri uygulamasını mutlaka geri getirmeli, öÄŸretmenlerin aile bütünlüklerini korumalıdır. Ä°l içinde eÅŸ durumu özrü tayini bekleyenler de zor durumdadır. Bazı ilçeler arasında 150-200 kilometre mesafe vardır, dolayısıyla bu durumda olan öÄŸretmenlerimiz ya ailelerinden ayrı yaÅŸamak ya da rapor almak zorunda kalmaktadır. Bakanlık bu öÄŸretmenlerin feryadını duymak zorundadır.
·ÖÄŸretmenin mezuniyet alanlarına alan deÄŸiÅŸikliÄŸi yapması saÄŸlanmalıdır.
·ÖÄŸretmenlerin alanıyla ilgili bilgisini, becerisini ölçmeye dayalı olmayan bir sınavla uzman öÄŸretmenlik, baÅŸöÄŸretmenlik gibi unvanının verilmesine karşıyız. Sendikamızın talebi; öÄŸretmenlikteki kıdemleri esas alınmak suretiyle bu unvanların verilmesidir.
·EÄŸitim çalışanlarının ekonomik kayıpları telafi edilmeli, bu insanlar hak ettikleri hayat standardına ulaÅŸtırılmalıdır. Ayrıca her yıl eÄŸitim-öÄŸretim yılı başında ödenen “EÄŸitim-ÖÄŸretime Hazırlık ÖdeneÄŸi”; brüt bir maaÅŸ tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, personelin tamamına ödenmelidir. Bakanlık ikinci yarıyılda bu konuda bir çalışma baÅŸlatmalıdır.
·Sendikamızın sosyal medyada yaptığı ankete göre öÄŸretmenlerin yüzde 86’sı bitiÅŸik eÄŸik yazının kaldırılmasını istemektedir. Dolayısıyla Türk EÄŸitim-Sen ikinci yarıyıl da Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın bitiÅŸik eÄŸik yazının kaldırılması yerine yeniden dik temel yazıya geçilmesi için çalışma baÅŸlatmasını talep etmektedir. BitiÅŸik eÄŸik yazı, Güzel Yazı dersleri adı altında öÄŸrencilere öÄŸretilmelidir.
·Ülkemizin birlik ve beraberliÄŸe her zamankinden çok ihtiyacı vardır. Terör olaylarının tırmandığı, ÅŸehit haberlerinin ard arda geldiÄŸi, terör örgütünün ÅŸehirlerde hendekler kazdığı, hücre evler oluÅŸturduÄŸu, insanlara korku saldığı bir dönemde; ayrılık türküleri söyleyenlere inat, bir ve beraber olmamız, bayrağımıza, vatanımıza sahip çıkmamız çok önemlidir. Bu nedenle Eski Milli EÄŸitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde ders kitaplarının baÅŸ sayfalarından çıkarılan Arif Nihat Asya’nın Bayrak ÅŸiiri, yeniden bütün ders kitaplarının baÅŸ sayfalarına konulmalıdır. Çocuklarımız bu ÅŸiiri öÄŸrenerek büyümeli, bayrağımıza sahip çıkmanın önemini bir kez daha kavramalıdır. Bayrak ÅŸiirini bilmeden büyüyen bir nesil çok ÅŸeyi kaybetmiÅŸ demektir. Bakan Avcı daha önceden de kendisine ilettiÄŸimiz bu talebi artık dikkate almalıdır.
·Okullarımız terör örgütünün hedef tahtası haline gelmiÅŸtir. Okullara molotofkokteyli atan, okulları kundaklayan, yakıp, yıkan teröristler eÄŸitim-öÄŸretimi kesintiye uÄŸratmak için her türlü kirli eylemi yapmaktadır. Bölgedeki çocukların okula gitmesinden rahatsız olan teröristler, ailelere çocuklarını okula göndermemeleri için baskı da yapmaktadır. Öte yandan devletimizin bazı terör bölgelerinde öÄŸretmenlerimizin ve öÄŸrencilerimizin can güvenliÄŸine yönelik aldığı tedbirleri doÄŸru buluyor ve destekliyoruz. Hiçbir terörist eylem ülkemizin birlik ve beraberliÄŸine darbe indiremeyecek, çocuklarımızın eÄŸitim almasına, ilim, irfan sahibi olmasına engel olamayacaktır. Åžunu da belirtelim ki; eÄŸitim-öÄŸretime ara verilen yerlerde can güvenliÄŸinin saÄŸlanmasının ardından ivedilikle telafi eÄŸitimlerine baÅŸlanmalıdır. Hatta MEB, bu bölgede eÄŸitim hakkından mahrum bırakılan öÄŸrencilerimizi, diÄŸer illere taşıyarak telafi eÄŸitimini bölge dışında da yapabilir. Bu çocuklarımız uzun bir süre okullarından ayrı kalmıştır. EÄŸitimde fırsat eÅŸitliÄŸini saÄŸlamak, öncelikle bu çocukların eÄŸitimlerini eksiksiz vermekten geçer. Teog sınavları, üniversite sınavları da göz önüne alınarak telafi eÄŸitimlerine ayrı bir önem verilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.