Türkiye Kamu-Sen Kırıkkale GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°l Ä°stiÅŸare toplantısı gerçekleÅŸtirildi
Türkiye Kamu-Sen Kırıkkale GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°l Ä°stiÅŸare toplantısı gerçekleÅŸtirildi.
Ä°stiÅŸare toplantısına, Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, Türk Ä°mar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Karadavut, Türk Enerji-Sen Genel BaÅŸkanı Mehmet Özer, Türk Kültür Sanat-Sen Genel BaÅŸkanı Hasan Hüseyin Yılmaz, Türk EÄŸitim-Sen Genel Mevzuat ve Toplu SözleÅŸme Sekreteri YaÅŸar ÅžahindoÄŸan, Türk EÄŸitim-Sen Genel Dış Ä°liÅŸkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir, Türk Kültür Sanat-Sen Genel BaÅŸkan Yardımcısı UÄŸur Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen Kırıkkale Ä°l Temsilcisi ve Türk EÄŸitim-Sen Åžube BaÅŸkanı Yücel Karabacak, Türkiye Kamu-Sen’e baÄŸlı sendikalarımızın Åžube BaÅŸkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Ä°l Temsilcileri ve iÅŸyeri Temsilcilerimiz ile çok sayıda davetli katıldı.
KONCUK: HIRSIZLIÄžI KÄ°MSENÄ°N YANINA BIRAKMAYACAÄžIZ
“Ben milletin uÄŸruna adamışım kendimi,
Bir doÄŸrunun imanı bin eÄŸriyi düzeltir,
Zulüm Azrail olsa hep hakkı tutacağım,
Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir”
dizeleriyle konuÅŸmasına baÅŸlayan Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Türkiye’de son dönemde artık ihanetin kol gezdiÄŸini söyledi. Koncuk, “Bu ülkede ihanet kol geziyor. Memleketimizin nereye gittiÄŸi belki deÄŸil. Demokrasiden, insan haklarından uzaklaÅŸan bir ülkede yaşıyoruz. Bir takım kiÅŸiler siyasi ikballerini memleketin geleceÄŸinin, kaderinin önüne koydular. Bu milleti aldatmak, kendi geleceklerini kurtarmak için her türlü ahlaksızlığı namussuzluÄŸu mübah gören bir anlayışla karşı karşıyayız. ElbirliÄŸi bunları düzeltebiliriz, sorumluluklar alarak düzeltebiliriz. Sıcak evlerimizde oturup birbirimize Türkiye’nin meselelerini anlatarak ne evlatlarımıza güzel bir gelecek hazırlayabilir ne de ülkenin geleceÄŸini düzeltebiliriz, sadece konuÅŸuruz.
Namusu, erdemi, fazileti kimseye bırakmayan, Yüce Allah’ın adını iki kelamında bir söyleyen Hz. Peygamberimizin adını üç kelamında bir söyleyen ama her türlüÄŸü zillete ve yolsuzluÄŸa karşı sessiz kalan hatta bunlara mazerete üretmeye çalışan birçok insan bu ülkede ne yazık ki var deÄŸerli arkadaÅŸlarım. Bunlar aÄŸzından çıkan kelamlara samimiyetle inanmayan iki yüzlü insanlardır. Yüce dinimiz bunlara riyakar diye hitap eder.
Hz. Peygamber efendimiz Bedir savaşında bir sahabenin belinde bir kemer görüyor, diyor ki, “Bu kemeri nereden aldın?” sahabe ise, “ÖldürdüÄŸüm düÅŸmanın belinde takılıydı aldım belime taktım” diyor. Hz. Peygamberimiz ona, “Sen beline cehennem ateÅŸinden bir kemer takmışsın” diyor. Åžimdi bazıları diyor ki, hırsızlık ne güzel yakışıyor, bırakın yesin diyorlar. Böyle ÅŸey olur mu? Bu nasıl bir ÅŸuursuzluktur. Ancak bunu söyleyenler milletin geleceÄŸinin götürüldüÄŸünü, Türk milletinin hür ve bağımsız yaÅŸamasının da götürüldüÄŸünün farkında deÄŸiller. Ä°ÅŸte sizler ve bizler bunları bu millete fark ettireceÄŸiz.
Kim hırsızlık yaparsa yapsın, bu milletin malını çalmaya kalksın, bu ister babamız, ister kardeÅŸimiz olsun yanında durmayacağız. Bu milletin geleceÄŸini ÅŸe-endirmeye azmetmiÅŸ bir anlayışın, idealin peÅŸinden koÅŸuyorsak hırsız neredeyse alacağız ve yere çarpacağız Allah’ın izniyle” dedi.
KONCUK: 12 EYLÜL VE 28 ÅžUBAT’A RAHMET OKUTTULAR
Milli EÄŸitim Bakanlığı kanunundaki deÄŸiÅŸikliÄŸi de gündeme taşıyan Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, “sizin yaptığınızı darbe dönemlerindeki yöneticiler bile yapmadı” dedi. Koncuk, “Sizlerin bildiÄŸi gibi okul müdürlerinin görevden alınması, dershanelerin kapatılmasını içeren bir kanun TBMM’de kanunlaÅŸtı. 28 Åžubat’ta kanunlaÅŸtı ki bu tarih Post modern bir darbenin yaÅŸandığı tarihtir. 11 yıldır bunlar seçim meydanlarında post modern darbenin ekmeÄŸini yiyorlar. 28 Åžubat ve 12 Eylül darbesinde bile ne okul müdür, ne camide ki imam makamlarından edilmedi. Ancak bir gecede çıkardıkları kanunla Milli EÄŸitim Bakanlığı’ndaki 80 bin yöneticinin apoletlerini söküyorlar.
Siz kimsiniz ki bir gecede askeri darbelerin yapmadığı boyutta bu zulmü kendinize hak görüyorsunuz. Bir okul müdürü yıllarını veriyor bu eÄŸitim öÄŸretim davasına. Sen gelip ben kanun çıkardım seni alıyorum diyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik bir devlet midir, bir krallık, diktatörlük müdür? Bu insanlar ihanet mi ettiler, evlerinde ayakkabı kutularında milyon dolarlar mı bulundu, hırsızlık mı yaptılar? Bunlar 12 Eylül’lere, 28 Åžubat’lara rahmet okuttular. Bu millete acı veren kanunları sizin çıkarma hakkınız yoktur. Bu insanları mesleklerinden eden kanunlar çıkaramazsınız. Bu ülkenin insanları size ülke insanlarını mutlu kıl, demokrasiyi ilerlet diye yetki verilirken sen bu kanunları çıkaramazsın. Hukuk devleti ve demokrasiyi, kazanılmış hakları ayaklar altına alıp, yerle yeksan ediyorsunuz.
Türkiye Kopenhag kriterlerini imzalamış bir devlettir. Kopenhag kriterleri demokrasi demektir, insan hakları demektir, insan haklarına saygılı bir devlet demektir, hukuk devletine ve yargı bağımsızlığına saygı demektir. Bunları ayaklar altına alarak geliÅŸmiÅŸ ülkeler arasındaki yerinizi terk etmiÅŸ oluyorsunuz. Bu geliÅŸmeler etrafında geliÅŸmiÅŸ ülkeler Türkiye’ye saygı duymayacaktır. Demokrasiden kaçan, insan haklarını ayaklar altına alan, yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran bir ülke yönetimine hiçbir geliÅŸmiÅŸ ülke saygı duymayacaktır. Türkiye orman kanunları ile yönetilen bir ülke konumuna namzet olmamalıdır.
90 Yıllık bir Cumhuriyetimiz var. Demokratik bir ülke olmak için 90 yıldır mücadele ettik, demokratik yapımızdan, üniter devlet yapımızdan bizi koparmak istiyorlar. Buna milletimiz izin veremez, vermemelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak bu mücadeleyi çekinmeden korkmadan yapıyoruz. Åžairin dediÄŸi gibi “Göklerde dalgalanan bir sancak, Allah’ın huzurunda eÄŸiliriz biz ancak” bunlar milletin korkanlardır, kendi nefisleri için yaÅŸayanlardır. Bunlar korkak olurlar, biz Allah’ın adaletinden korkarız, bunlar sizlerden ve bizlerden korksunlar deÄŸerli arkadaÅŸlarım.
Åžimdi Sayın CumhurbaÅŸkanı’ndan bir randevu isteyeceÄŸiz ve bu yasayı iade etmesini isteyeceÄŸiz. HSYK ve Ä°nternet yasalarında ki tavrını biliyoruz ama umud ediyoruz ki bu kanunda ki sıkıntıları görür ve ona göre davranır” dedi.
KONCUK: OSLO GÖRÜÅžMELERÄ°NDE VERDİĞİNÄ°Z SÖZLERÄ° MÄ° YERÄ°NE GETÄ°RÄ°YORSUNUZ?
Çıkarılan kanunla birlikte Valilerin Ä°llerde artık padiÅŸah olduÄŸunun altını çizen Genel BaÅŸkanımız Ä°smail Koncuk, “Oslo’da verilen sözler mi yerine getiriliyor? diye sordu. Koncuk, “Türkiye’de bir özerklik iddiası var biliyorsunuz. Bu iddianın gerçekleÅŸmesi için yerel yönetimlerin yetkin olması gerekiyor. Buradan soruyoruz, bu yasayı PKK ile Oslo’da yapılan görüÅŸmelerde mi söz verdiniz? Bir özerklik talebi var ve bunların Oslo’da verdiÄŸi sözler var bir anlaÅŸma var. Bu yasalar boÅŸu boÅŸuna hazırlanan yasalar deÄŸil. Paralel devlet diyerek TRT’de, Maliye’de ve diÄŸer birçok kurumda üst düzey görevliler görevlerinden alındılar. Milletimiz bunu çok iyi deÄŸerlendirmelidir. Artık Türkiye’de kral Valiler, padiÅŸah Valilikler dönemi baÅŸlıyor. Örgütün talep ettiÄŸi insanları bazı bölgelerde okul müdürü mü yapacaklar” dedi.
KONCUK: KAMU ÇALIÅžANLARININ ADRESÄ° TÜRKÄ°YE KAMU-SEN’DÄ°R
Kamu çalışanlarını masada kendilerini pazarlayan malum sendikaya karşı uyaran Koncuk, “Adres Türkiye Kamu-Sen’dir” dedi. Koncuk, “Türk Ekonomisi freni patlamış kamyon gibi. Malum sendika, kamu çalışanlarını 123 TL.ye mahkum etti, 720 günümüzü çaldı. Cari açık 65 milyar dolar oldu. Dolar TL. karşısında deÄŸer kazandı. Kamu çalışanlarının alım gücü yüzde 15 azalmıştır. DeÄŸerli arkadaÅŸlarım 2 milyon 600 bin kamu çalışanı artık kararını vermeli ve 2015 yılında 2013 yılı gibi bizi satan, pazarlayan sarı sendikayı yere vurmalı ve Türkiye Kamu-Sen’i yetkili yapmalıdır.
BaÅŸbakan artık alenen iÅŸ güvencemizi tehdit etmektedir. Bu iktidar BaÅŸbakan aÄŸzı ile bize rest çekmiÅŸtir, bizde buradan diyoruz ki, el mi yaman, bey mi yaman sayın BaÅŸbakan, 2 milyon 600 bin kamu çalışanı iÅŸ güvencesine sahip çıkacaktır” dedi.
Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk sözlerini, “Sevinin Mehmedim baÅŸlar yüksekte, ölsek de sevinin eve dönsek de, sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizim, elbet bizimdir, gün doÄŸmuÅŸ gün batmış ebed bizimdir” diyerek noktaladı.