Türk Haber-Sen 2'inci OlaÄŸan Kongresi BaÅŸkent ÖÄŸretmenevi'nde baÅŸladı" />
Türk Haber-Sen 2'inci OlaÄŸan Kongresi BaÅŸkent ÖÄŸretmenevi'nde baÅŸladı
Türk Haber-Sen 2'inci OlaÄŸan Kongresi BaÅŸkent ÖÄŸretmenevi'nde baÅŸladı. UlaÅŸtırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız ile Konfederasyona baÄŸlı sendikaların Genel BaÅŸkanları, PTT Genel Müdürü İbrahim Åžahin, siyasi partilerin temsilcileri ve bürokratların katıldığı kongrede ilk konuÅŸmayı yapan UlaÅŸtırma Bakanı Binali Yıldırım, UlaÅŸtırma ve haber sektörünün istihdama yüzde 11 katkı saÄŸladığını belirterek, sektörün Türkiye'nin lokomotifi olduÄŸunu söyledi. Türkiye'nin olmazsa olmazları arasında bu sektörün de yer aldığının altını çizen Yıldırım, 2000ve 2001 yılı krizlerinden en çok haberleÅŸme sektörünün etkilendiÄŸini kaydetti.
Sadece ücret sendikacılığı deÄŸil, kurumların daha etkin çalışmasının halkın beklediÄŸi hizmeti en iyi ÅŸekilde vermenin önemliliÄŸine de deÄŸinen Yıldırım, kamu hizmetlerinin aksamadan sürmesi için çalışanıyla, sendikalarıyla el ele verip çalışılmasın gerektiÄŸini ifade etti.
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız da göreve geldikleri üç yılda günahıyla sevabıyla ciddi projelere imza attıklarının altını çizerek, bugüne kadar kurumsal ve kip ruhuyla hareket ettiklerini söyledi. Siyasi iradeyi özellikle ücretler konusunda kendi söylemlerinin arkasında durmaya davet eden Akyıldız, en düÅŸük ücretin 870 milyon TL'ye çıkartılması gerektiÄŸini kaydetti. Çalışanlarının çalışma ÅŸartlarının da iyileÅŸtirilmesi gerektiÄŸini vurgulayan Akyıldız, "Türkiye'de herkes siyaset yapar, ama kamu çalışanı yapamaz. Türkiye'de herkes yönetime katılır ama kamu çalışanı katılamaz, Türkiye'de herkes ücretleri ve sosyal yardımlar konusunda masada toplu sözleÅŸmeye imza atarken kamu çalışanları atamaz. AB ise çeÅŸitli dayatmalarda bulunur, sendikacılık konusunda ise mesafe alınmalıdır der geçer. Siyasi irade çalışanların haklarının iadesi için bulunduÄŸu taahhütlerini yerine getirmelidir. Ekonominin canlanmasının en etkili yolu, kamu çalışanların ücretlerinde yapılacak artıştır. Bu, toplumda moral ve motivasyon demek, toplumda manevi deÄŸerlerin artması demektir. Son günlerdeki geliÅŸmeler bunun önemini daha iyi göstermektedir. Bunun için Türkiye Kamu-Sen, en büyük olmaya devam edecektir" diye konuÅŸtu.
Son günlerde artan misyonerlik olaylarına da deÄŸinen Akyıldız, "Türkiye'nin baÅŸkenti Ankara'da birileri İncil dağıtıyor. Mahallede bile salyangoz satılmasına asla müsaade etmeyiz. Haddinizi bilin tedbirinizi alın. Kıbrıs sorunun arkasından Ermeni sorunu, onun arkasından kıta sahanlığı, fır hattı, Kürdistan sorunu gelmektedir. Benim atalarım, vatan için, toprak için ölünür, namus için ise vurulur derlerdi. Bunlar namusumuza dokunmaya baÅŸladı."KYTK, kamu Personel Rejimi ve Yerel Yönetimler Yasa Tasarıları konusunda BoÄŸazdaki yalılarda, kapalı kapılar arkasında kararlar alındığına dikkat çeken Akyıldız, Memurun vazgeçilmez olan iki hakkından memur güvencesi ve egemenliÄŸinin asla engellenemeyeceÄŸini sözlerine ekledi.
Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Karadavut da bugüne kadar ÅŸahsi çıkar ve siyasi hesap uÄŸruna yapılan yanlışlıkların Türk milletinin örgütlü bir toplum olma yolunda büyük engel olarak gözüktüÄŸüne iÅŸaret ederek, siyasi iktidarların kamu çalışanlarının üzerinden elini çekmesi gerektiÄŸini ifade etti. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Haber-Sen'in gücünden korkanların yeni yeni sendikaların türemesine yol açacak kanuni düzenlemelere imza attığını ifade eden Karadavut, bu çıkar çevrelerinin IMF ve TESEV'den beslendiklerini vurguladı. Ülkeyi 81 eyalete bölecek, Federasyon zeminini hazırlayan Kamu Yönetimi Reformunun memurların temsilcilerine danışılmadan hazırlandığının altını çizen Karadavut, "IMF'ye, Dünya Bankası'na, Dünya Ticaret Örgütü'ne ve TESEV'e itibar edenler, Türk memuruna danışma ihtiyacı duymamışlardır. Bu da memura olan güvenlerini ortaya koymaktadır. 2005 yılında bütçesinde memurlar, gözardı edilmiÅŸler, yine fedakarlık memurun sırtına yüklenmiÅŸtir" dedi.
KonuÅŸmasında hükümetin özelleÅŸtirme politikasına da deÄŸinen Karadavut,Devletin ekonomik alandan ve kamu hizmetinin verildiÄŸi sektörlerden tamamen çekilmesi ve tüm hizmetlerin paralı hale gelmesinin önünü açarak, iÅŸsizliÄŸi ve yoksulluÄŸu körükleyecek olan bu tarz özelleÅŸtirme uygulamalarının bir an önce durdurulması gerektiÄŸini söyledi. Türk Haber-Sen olarak fakir milletin kıt kaynaklarıyla oluÅŸturduÄŸu Türk Telekom'un yok pahasına satılmasına asla müsaade etmeyeceklerinin altını çizen Karadavut, gerekirse üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını kaydetti.