Paylaş twittle
Hükümetin AB diyalog sürecini geliştirmek adına, milli ve manevi değerlerimiz aleyhine her türlü oluşuma destek veren tutum ve davranış içerisinde olduğu bilinmektedir
Hükümetin AB diyalog sürecini geliştirmek adına, milli ve manevi değerlerimiz aleyhine her türlü oluşuma destek veren tutum ve davranış içerisinde olduğu bilinmektedir. Bunun bir örneğini de dün on binlerce Türkün katledildiği Van ilimizde bir Ermeni kilisesinin açılış töreninde göstermiştir.
Türkiye'de camilerin onarım ve bakımı için devlet bütçesinden hiçbir yardım sağlanmazken, birilerine şirin gözükmek için, AB ilerleme süreci ve toplumlar arası diyalogun geliştirilmesi gerekçesiyle T.C. Kültür Bakanlığı'nın kaynaklarından sağlanan yaklaşık 2. 600 bin YTL' lik harcama yapılarak kilise açılışı yapılması ne anlama gelmektedir?
Diğer taraftan, Erivan'daki ve Karabağ' daki 600'ün üzerinde İslam ve Türk eserinin tümünü tahrip eden, yok eden Ermeni zihniyeti hala ortada iken, bundan yüzlerce yıl önce inşa edildiği iddia edilen bir kilise harabesi için seferberlik ilan edilmesi hususunu kamuoyunun ve sizin takdirlerinize sunuyoruz.
Daha önceden bu açılışın tarihi 24 Nisan olarak belirlenmiştir. Bu tarih Ermenilerce sözde soykırım tarihi olarak iddia edilmesi nedeniyle kamuoyu baskısıyla düzenleyiciler tarafından önce 11 Nisan tarihine daha sonra da 29 Mart'a çekilmiştir. Mart ayı Ermenilerce Türklerin katledildiği kanlı bir ay olarak bilinmektedir. Bu nedenle açılışın yapıldığı tarih milletimiz adına hassas bir gündür.
Devlet erkânımızın çok büyük mesailerini ve milletimizin paralarını harcayarak tadil ettikleri bu kilisenin açılış gününü bu hassas güne denk getirme becerisini göstermiş olması tarih adına yeni bir trajedi oluşturmuştur.
Hükümetin tarihsel gerçekleri umursamaz tutumuna karşılık tarihsel sorumluluk içerisinde; dünyada estirilen Sözde Ermeni Soykırımı yalanını da telin etmek ve bu konudaki rahatsızlığımızı göstermek, kamuoyu ile paylaşmak adına, Türkiye Kamu-Sen Van il temsilciliğimiz üye ve yöneticileri Türk Bayraklarıyla, misak-ı milli sınırlarının belirleyicisi Atatürk'ün resmini ve "Türk Milleti Asildir, Asla soykırım yapmaz" pankartını açmıştır. Daha sonra polisin müdahalesi ile Türkiye Kamu-Sen İl temsilcisi ve Türk Enerji -Sen Şube Başkanı Önal Çavuşoğlu, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kubbettin Yıldız, Türk Büro-Sen Şube Başkanı Nedim Aysan, Türk Sağlık-Sen Başkanı Suat Sayıcı'yı gözaltına altına alınmışlardır.
Başbakan'a soruyoruz; Siz de bazı Avrupa ülkeleri gibi sözde ermeni soykırımı yok diyenleri tutuklattırıyor musunuz, hükümet olarak böyle bir yasa çıkardınız da bizim ve kamuoyunun haberi mi yok ?
"Türk milleti asildir, asla soykırımı yapmaz" gerçeği hangi kanunda suç olarak tanımlanmıştır?
Bu göz altılarının nedeni; yabancı basın ve Ermenistan'dan gelen misafirlerinizin Türkiye'de, Türk milletinin gerçek sesini duymasını istemediğiniz için midir?
Siz hükümet edenler, birilerinin dayatmasıyla, birilerine göre demokrat olunmaz. Türk halkından neyi, neleri gizlemeye çalışıyorsunuz? Siz kimlere şirin gözüküyorsunuz, ya da kimlerle berabersiniz? Türk milleti yarınlarını ve çocuklarının geleceğini düşünmesinler mi?
Kırmızı halılar döşeyerek karşıladığınız bu dostlarınıza yarın daha başka hangi konularda taviz vermeyi düşünüyorsunuz?
Karabağ işgaline rağmen, Ermenistan kapısını da açmaya ve misafirlerinizi oralarda da kırmızı halılarla karşılama hevesiniz mi var?
Van ilinde katledilen Türkler için Ulu Cami'de okutulmak istenen mevlide Müftülük dün neden izin vermemiştir? Yoksa siyasi irade tarihsel gerçekleri göz ardı ederek açılıştan yana mı tercih yapmıştır?
Sayın Başbakan;
Bizler "Türkiye Kamu-Sen" yani bu memleketin özü olarak "haçlı ve çanlı" bir Türkiye'de yaşamak istemiyoruz. Misak-ı Milli sınırlarıyla belirlenmiş, Atatürk'ün hedeflediği Türkiye de yaşamak istiyoruz. "Haçı ve Çanı istemeyiz" diyerek demokratik tepkilerini gösteren yöneticilerimizin gözaltına alınmasını şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Eğer bu suçsa milletimizin geleceği için aynı suçu biz de şu anda işliyoruz, bizi de gelin tutuklatın!..
Bu konu siyasi iradenin bilgisi dahilinde değildir diyorsanız; bir an önce devletin yürütme kurulunun başı olarak öncelikle bu arkadaşlarımızdan özür dileyiniz.
Daha sonra da İç İşleri Bakanı ve Mahalli yöneticiler hakkında gereğinin yapılması için talimat vermenizi bekliyoruz. Bu hem bizim talebimiz hem de kamuoyunun talebidir.
Son olarak Van halkına sesleniyoruz;
Tüm halkımızı, Ermenilerce katledilen şehitlerimiz için de dua etmek için, Ulu Camii'de okutulacak mevlide davet ediyoruz.
Genel Haberler
